İlkokul çağında verimli bir yaz tatili geçirmenin yolları
İlkokul çağındaki çocuklar için yaz tatili bol bol eğlence ve oyun demektir. Ebeveynlerin kimi bu fikre şiddetle karşı çıkabilirler, ancak bu durum aslında olması gerekene çok yakındır. Çocukların uzun eğitim hayatları boyunca tam olarak rahatlama ve yenilenme fırsatı bulabilecekleri en uzun dönemler olan yaz tatillerinin verimli geçirilmesi ve önceki ders döneminde öğrenilen bilgilerin muhafaza edilmesi şarttır, ancak buna dayanarak verimli yaz tatili denildiğinde akla konu tekrarı ve özel derslerle geçen üç ay gelmesi doğru değildir.
Anne babaların ve çocukların yaz tatiliyle ilgili en çok akıllarını karıştıran şey çocuğun okuldan uzun süre uzak kaldığı bu dönemde ders tekrarının nasıl bir rutine oturtulması gerektiği sorusudur. Şunu önemle belirtmeliyiz ki okul henüz bittiği ve çocuk yorgun olduğu için tatilin ilk zamanlarında ders çalışma ya da kitap okuma rutini tamamen son bulursa bu gibi alışkanlıkların tatilin geri kalanında tekrar sağlanması son derece zor olacaktır. Bu nedenle yaz tatilinin ilk haftasından sonra çocukla ebeveynlerin karşılıklı oturup karnedeki notların analizini yapması ve başarı takdir edilirken başarısızlıkların nedenlerinin tartışılması verimli bir yaz tatili geçirilmesi için şarttır.
Yaz tatilinde ders çalışma sürelerinin günde yarım saat ila bir saatle sınırlı tutulması ilkokul çağındaki çocuklar için uygundur. Çocuğun dikkat eşiğine, tatilde evde kalınmış veya yazlığa gidilmiş olmasına ya da yaz okulu, kurs gibi diğer aktivitelerin durumuna göre belirlenen süre iki ya da üç parçaya da bölünebilir. Çocuğun yaz tatilinde ders çalışmak istememesini ve bu duruma karşı olumsuz bir tutum geliştirmesini önlemek için haftanın birkaç günü ebeveynlerden en az biri çocuğa konu tekrarları sırasında eşlik etmelidir.
Konumuzun en başında verimli yaz tatili demenin aynı zamanda yeterli miktarda oyun ve eğlence demek olduğuna değinmiştik. Ders yükünün azaldığı bu dönemde çocukların gönüllerince oyun oynamaları ve sevdikleri diğer aktivitelerle ilgilenmek için yeterli zaman bulmaları son derece önemlidir. Çocuğu yaz tatilinde karnesindeki düşük notlardan dolayı cezalandırmak, onu kaldırabileceğinden daha uzun süre ders çalışmaya zorlamak ve eğlenmesini engellemek beklenenin aksi bir etki yaratarak çocuğu okuldan ve ders çalışmaktan soğutabilir. Ancak konuları anlayacak kapasiteye sahip olduğu halde okul zamanını da yaz tatili gibi geçiren ve bu nedenle derslerinde başarıyı yakalayamayan çocuğa böyle bir lüksünün olmadığının ve bu sorumsuz davranışının kendi geleceği açısından olumsuz sorunlar doğuracağının sakin bir dille anlatılması son derece önemlidir.