Öğrenci merkezli eğitim modeli
Ülkemizde eğitim öğretim için pek çok farklı modeller uygulanmaktadır. Bu modellerle ulaşılmak istenen hedef, öğrencilerin en iyi şekilde gerekli olan bilgi ve donanımlarla yetişmesidir. Bu amaç doğrultusunda uygulanan eğitim modellerinde birisi de öğrenci merkezli eğitim modeli (ÖMEM) olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu model ile öğrenmenin merkezine öğretmen yerine öğrenci yerleştirilerek eğitim öğretim yapılmaktadır.
Klasik öğrenme metodunda öğretmen merkezli bir eğitim anlayışı söz konusuydu. Öğretmen dersi aktif olarak anlatır, öğrenciler ise dinlerdi. Gerekmedikçe öğrenciler derse katılmazlardı. Ancak bir soru sorulduğunda ya da ödev verildiğinde öğrenci aktif olurdu ve bunun dışında sürekli olarak pasif kalırdı. Artık günümüzde öğretmen merkezli eğitim yerine daha çağdaş ve yararlı olan öğrenci merkezli eğitim modeli uygulanmaktadır. Böylece eğitimin her bir aşamasında bizzat etkin olan öğrenci çok daha iyi öğrenmektedir. Bu sistemde öğrenci, okulda, evde, bahçede kısacası tüm ortamlarda her türlü çalışmanın ve etkinliğin merkezinde yer alarak bilfiil faal olur. Gerekli olan tüm eğitim öğretim ortamı, materyaller ve diğer ihtiyaçlar öğrenci üzerinden oluşturulur ve giderilir. Bu şekilde aktif olan öğrenci öğrenmekten ziyade öğrenmeyi öğrenmekte ve bilgiyi daha kalıcı bir şekilde kendisi kavramaktadır.
Öğrenci merkezli eğitim sisteminde, eğitimin ilk basamağı olan planlamadan itibaren diğer tüm basamakların merkezinde öğrenci vardır ve her şey onun çevresinde gelişir. Bu amaçla hazırlanan eğitim öğretim planında ve ortamında hedef öğrenciye öğrenmeyi öğretmektir. Öğrenci bilgileri hazır olarak almaz. Araştırır, düşünür, karşılaştırır, birbirine bağlar, sorgular ve en sonunda kendisi bulur bilgiyi. Bilgiler araştırılarak ve akıl yürütülerek bilimsel bilgilere dayandırılır ve sonuçta öğrenilir. Böylece üreten ve sorgulayan bireyler yetişir. Bu eğitim sisteminin dünyada öncüsü B. Bloom ve J.Dewey, ülkemizde ise İ.Alıcıgüzel, H.Ensari, İ.Erdoğan ve H.Taymaz’dır.